Civil Servants Quotes

Quotes tagged as "civil-servants" Showing 1-9 of 9
China Miéville
“I hoped the hunter would come. I imagined him pushing through the thickets in the foothills. I've thought of him like that often since, as if he's still out there, game in his sights, intending to check on me on his return.”
China Miéville, This Census-Taker

Carlo M. Cipolla
“Nelle nostre società industriali noi consideriamo come popolazione attiva la popolazione nel gruppo di età 15-64. Anche questa è una definizione abbastanza arbitraria, derivante dal duplice fatto che a) in molti Paesi l’obbligo scolastico per i giovani si estende fino al quindicesimo compleanno, e che b) il sessantacinquesimo compleanno è per molte professioni il limite di pensionabilità. In realtà però ci sono individui che cominciano a lavorare molto dopo aver compiuto i 15 anni d’età e altri che cominciano prima. C’è gente che va in pensione prima di aver compiuto il sessantacinquesimo anno e c’è gente che lavora ancora a settant’anni. C’è gente che non ha mai lavorato e ci sono casi come quello della burocrazia italiana la quale rappresenta un campionario pittoresco di gente che si trova nel gruppo d’età 15-65 e prende regolarmente uno stipendio, ma la cui aggregazione alla «popolazione attiva» è frutto di una rosea violenza fatta dalla statistica alla realtà.”
Carlo M. Cipolla, Before the Industrial Revolution: European Society and Economy, 1000-1700

Abhijit Naskar
“Take the civil service out of government and the country will collapse, take politics out of government and the country will flourish.”
Abhijit Naskar, When Humans Unite: Making A World Without Borders

Abhijit Naskar
“It's the civil servants who run a country, not the politicians.”
Abhijit Naskar, When Humans Unite: Making A World Without Borders

Abhijit Naskar
“It takes thousands of people to turn an illegal political order into a democratic injustice. And as it happens, a huge portion of those people are civil servants. So, if even a handful of civil servants stand strong, responsible and conscientious, then no politician has the power in his pea-brain to do injustice to the people.”
Abhijit Naskar, When Humans Unite: Making A World Without Borders

Abhijit Naskar
“I give a call today to the civil servants around the world - yours is to serve, not the government, not the politicians, not even the constitution, but the people. You are the first servants of the society. On your shoulders, lies the responsibility of humanity's present and future. If the armed forces are our last line of defense in any corner of the world, then you are our first line of defense in every corner of the world. Injustice must ask your permission before entering the lives of the people. You, civil servants are the first vanguards of the society.”
Abhijit Naskar, When Humans Unite: Making A World Without Borders

Sabahattin Ali
“Bu iş sana göre değil ama ne yapalım? dedi. Biliyorum, canın sıkılacak, fakat insan yavaş yavaş alışır. Gördün ya, kimsenin bir iş yaptığı yok. Mesele o odanın içinde beş on saat oturuvermekte...Lüzumsuz gibi görünür ama bunsuz da dünya dönmüyor. Öyle ya, heralde böyle boş oturmanın da bir hikmeti var. Bir bakarsın, hükümetteki işlerin hepsini eli kalem tutan iki kişi bile çevirir dersin. Lakin o kalabalık olmasa âlem birbirine girer. Mesele memurların yaptığı işte değil, onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine: "Benim burda ne lüzumum var?" diyeceksin! Yanlış!.. Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın, artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde bir aksalık çıkar... Bunları işkembeden atıyorum sanma, bir zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum; her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat dünyada bir tek şeye inanıyorum: O da tecrübe. Sana söylediğim şeyleri otuz seneye yaklaşan hayat öğretti. Sen de yavaş yavaş yola gelirsin. Benim şurada üç günlük ömrüm kaldı; aklında bulunsun diye bunları söylüyorum. Hayattan fazla şey bekleme. Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, hiç sivrilmemektir. Geçen gün Ceza Reisi bir bir kitap verdi. Şöyle karıştırdım. Derin bir şey. İsmi Âmak-ı Hayal, senin anlayacağın hayalin dibi. orda yazıyor: Bir gün Allah peygamberleri çağırıp sormuş, saadet nedir? demiş. Her biri kendilerine göre cevap vermişler. Musa: Arzı Mev'uda gitmektir; İsa: Bir yanağına vurana ötekini uzatmaktır; Buda: Hayatta hiçbir arzusu olmamaktır, yollu şeyler söylemiş. Sıra bizim Muhammed'e gelince: "Saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir..." demiş. Ne doğru söz! Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksik etmeli...Bazı şeyler vardır, canımızı sıkar; "Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı!" deriz. Bazı şeyler de mevcut değildir. İçimizden, bunların olmasını ister, hatta bu uğurda çalışırız. İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma... Sonra en mühimi: Kendini halinden şikayet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun. İçkiye de şimdilik pek heves etme. Bazen insan avunmak için başka çare bulamıyor ama, sen nefsine hâkim ol. Biraz daha yaşlandıktan sonra nasıl olsa başlarsın. Hatta o zaman lazımdır da. Akşamdan akşama iki kadehin zararı yoktur. İnsana dünyayı unutturur. Eh, bu dünya da unutulacak dünya zaten...”
Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf

Abhijit Naskar
“Till we successfully build a meritocratic society, the integrity of a democracy remains predicated on the integrity of the civil servants. Civil servants are the first defenders of democracy, against crooked politicians as well as angry, mindless mobs.”
Abhijit Naskar, Good Scientist: When Science and Service Combine